Monday, October 11, 2010

İlk Vukuat

Brighton'da ilk vukuatımızı da yaşadık. Hayırlara vesile olsun. Tabii ki bu olay kimsenin başına gelmediği gibi Türkler'in başına geldi :)

Odamdayken Besim aradı, "Abi hemen McDonalds'a gel, kavga gibi bir şeye karıştık, bulaştılar, topla kimi buluyorsan getir." dedi. Olm niye polisi aramıyorsunuz, kavga edecek değiliz ya, sınır dışı ediliriz anında dediysem de ısrar etti. İyi dedim, var bir bildiği ki aramıyor. Bu İngiltere'nin en başbelası tipleri olan chav'lar sataşmış bunlara durduk yere, bizim kızların kafasına ketçap atmışlar, kola mola fırlattılar biz oradayken de hatta. Bir ton saçma salak olay. Dedim artık duracak değilim, bunları dövemeyeceğimize göre, bu herifler de buradan ayrılmayacağına göre ben polisi arıyorum dedim. Neyse işte, geldi polis, iki bıdı bıdı, bitti gitti. Ama çocukların bu ilk vukuatı değilmiş, uzun bir zamandan beri de orada takılan serseri bir ekip dediler. Yaşları da, hadi en büyüğü 13-14 olsun yani. Tek başına topunu harcarsın yani, bızdık bızdık tipler. Ama bir dokunsan, en ufak bir yerini incitsen o çocuğun, yandı gülüm keten helva. İşte böyle malca ve sevimsiz bir durum. Olan boku bokuna gerilen sinirlerimize oldu. Şu İngiltere'nin en güvenli kentlerinden biri olan Brighton'da bile bela Türkler'i buluyor ya, diyecek kelimem yok. Resmen apaçi magneti var bizde.

No comments:

Post a Comment